Hayatım roman olur deriz bazen. Evet, her hayatın bir hikâyesi vardır ve roman olabilir… Bu ifadeyi kullanırken kendimizin özel olduğunu düşünürüz… Çok kişi bu “özel” olma ifadesinden biraz üstünlük, biraz..
Hayatım roman olur deriz bazen. Evet, her hayatın bir hikâyesi vardır ve roman olabilir…
Bu ifadeyi kullanırken kendimizin özel olduğunu düşünürüz…
Çok kişi bu “özel” olma ifadesinden biraz üstünlük, biraz bilgelik, biraz beceri olarak diğerlerinde göre farklı olduğunu düşünür veya zanneder…
Aslına bakılırsa özel insan azdır. Hem de çok azdır. Üstelik kendini özel sanan hiç değildir. Laftadır. Çünkü meziyeti olan icra eder konuşmaz. Tabiri caizse “Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” ifadesinde olduğu gibi…
***
Moda…
Bilindik bir kavram…
Çoğumuz da buna uyarız. Şu marka ayakkabı, şu tarz kesilmiş elbise, şu renk kıyafet…
O sene hangisi “Öne sürülmüşse” bizde zorlanmadan uyarız. Tabiri caizse biat ederiz o modaya. Hem de hiçbir baskı altında kalmadan…
Kapitalizm düşünür bizim yerimize biz de tatbik ederiz…
Sonra bir bakarsınız ki sokak ve caddeler aynı tarz kıyafetli kişilerle dolu…
Çekirge sürüsü gibi…
Hepsi de birbirine benzeyen yüzlerce “kişi…”
Sorsan hepsi de özel…
Sıradan ve sürüden olmak özellik değildir.
Zahiren, yani şeklen benzerlik…
Siret mi mühim, suret mi?..
Çık işin içinden…
***
Çekirgeler bence özel canlılar. Aslında hiçbiri modaya uymuyor onların. Bir kıyafet verilmiş onlara hiç değiştirmeden hayatlarını idame ettiriyorlar…
Yani “istikrar” özelliği var…
Özellik dendi mi böyle olur işte…
Karakargalar mı?..
Onlar konumuz dışında şimdilik…
Bülbülün adı çıkmış bir kere…
Zeki ORDU
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)