Bizim buralarda ‘Ordu‘da” ülkenin çok yerinde de olduğu gibi ramazanlar daha farklı olurdu… Onun için “Nerde o eski Ramazanlar” serzenişi her ramazanın girişinde söylen sözlerdendir… Sahi nasıl olurdu eski ramazanlar?….
Bizim buralarda ‘Ordu‘da” ülkenin çok yerinde de olduğu gibi ramazanlar daha farklı olurdu…
Onun için “Nerde o eski Ramazanlar” serzenişi her ramazanın girişinde söylen sözlerdendir…
Sahi nasıl olurdu eski ramazanlar?..
Bundan yarım asır önce özellikle köylerde ramazanın gelişin iki önemli özelliği vardı…
Biri teravih, diğeri ramazan davulu…
Tabii Ramazanın girmesine yakın hazırlıklar hariç…
Onlar ayrı bir yere konulmalı…
Köyümüze elektrik yetmişli yılların sonlarında gelmişti…
Haliyle aydınlatma aracı gaz lambasıydı. Gece bir yerden bir yere gidenler için balıkçı feneri kullanılırdı…
Akşam olunca hayat dururdu…
Ta ki ramazan gelinceye kadar…
Ramazanlarda iftardan sonra evin erkekleri teravih için hazırlık yaparken, bazıları da alışsınlar diye küçük çocukları da camiye götürürlerdi. Bu adet uzun zaman devam etti…
Teravih dönüşü erken yatılırdı…
Elektrik olmadığı için fazla oturmanın âlemi yoktu…
Nasıl olsa gece yarısı davulcular gelip uyandıracaklardı…
Evlerinde pil ile çalışan radyoları olan, radyolarını kısık sesle açık bırakır; yurttan sesler korusu eşliğinde uykuya dalarlardı…
Belli bir süre sonra şimdiki davulculara benzemeyen bir nağme ile davulcu kapıda görünürdü…
Aslında davulun nasıl çalındığını halk kültürüyle ilgilenen kişiler alan çalışması yaparak bunları derlemeleri gerekiyor…
Davulcular hiçbir akademik eğitim almamasına rağmen söyledikleri dörtlükler halk edebiyatında ölçülü şiirlere örnek teşkil edecek şekildeydi…
Daha çok sekizli hece vezni ile yazılmış ve birinci, ikinci ve dördüncü mısralar kendi arasında kafiyeli; üçüncü mısra ise serbesttir…
Şimdi bunlara birkaç örnek verelim:
…
İşte geldim ekim büküm
Sırtımdaki davul yüküm
İki gözüm beyefendi
Çifte selamünaleyküm
…
Ey efendi ne uyursun
Bu uykuda ne bulursun
Al abdesti kıl namazı
Cennet yolunu bulursun
…
İşte bu ve benzeri dörtlüklerden meydana gelen manileri söyleyerek ve hane sahibinin imkanı dâhilinde bahşişini alır ve bir sonraki haneye uğrardı…
Hepinize hayırlı ramazanlar efendim
Zeki ORDU
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)