Engin Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında sözlerine, Bursa Osmangazi ilçesindeki terör saldırısında yaşamını yitiren infaz koruma memuruna Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyerek başladı, terör saldırısını lanetledi. “Yangın Mevsimi Yaklaşıyor,..
Engin Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında sözlerine, Bursa Osmangazi ilçesindeki terör saldırısında yaşamını yitiren infaz koruma memuruna Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifa dileyerek başladı, terör saldırısını lanetledi.
“Yangın Mevsimi Yaklaşıyor, Söndürme Uçakları Alın!”
Özkoç, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, yaz mevsiminin yaklaştığını, orman yangınlarına karşı önlemlerin bir an önce tamamlanması gerektiğini söyledi. Özkoç, geçtiğimiz Temmuz ayında Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan büyük orman yangınına işaret ederek, özetle şu değerlendirmede bulundu:
“Kendi sosyal medya hesabımdan neredeyse her gün iktidarı uyarıyorum; ‘Havalar ısınmaya başlıyor, yangınların çıkma ihtimali artıyor. Uçak aldınız mı?’ diye… Geçen yıl Temmuz ayında Antalya’nın Manavgat ilçesinde başlayan orman yangını, tam 2 hafta sürdü… 3 insanımız hayatını kaybetti, 7 bin’e yakın hayvan telef oldu, onlarca insan yaralandı, binlerce dönüm tarla, bahçe, sera yandı ve 127 bin hektarlık orman alanı kül oldu. Tahmini ekonomik kayıp; 2 milyar lira civarında. Birincisi, THK’nın 7 yangın söndürme uçağının havalanabilmesi için 5 milyon dolar gerekiyor, yani 75 milyon lira. Türk Hava Kurumu uçaklarının üst modeli CL-415’in fiyatı 30-35 milyon dolar civarında. Bugünkü kur hesabıyla bile, sadece ekonomik maliyet düşünüldüğünde 5 uçak eder.
Bizim kaybettiğimiz ormanların, kaybettiğimiz canlıların, bunların yerini parayla telafi etmek mümkün değil elbette. Ama bu zararı maddi hesap olarak bile hesaplarsak, Türkiye bu zarara maruz kalmadan 5 tane uçak satın alabilirdi. Peki, bunun için bir şey yaptık mı? Bilen var mı? Uçaklar alındı mı? Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı 13 uçağına binip seyahat etmeye devam ediyor. Ama tek bir yangın söndürme uçağı dahi alınmadı.
Bunu buradan uyarıyoruz: yangın söndürme uçaklarının bir an önce alınmasını talep ediyoruz.”
“Yandaşın Huzur Hakkını Düşünenler, Emeklinin Yaşam Hakkını Umursamıyor”
Engin Özkoç, Türk Hava Yolları’nın huzur hakkını yaklaşık 3 kat artırarak 25 bin liraya çıkartıldığı bir dönemde, emeklinin bayram ikramiyesine 100 lira bile artış yapılmamasını eleştirdi. Özkoç özetle şunları söyledi:
“Emeklinin yaşam hakkı hiçe sayılıyor. Bugün tüm emeklilerin gözü kulağı Meclis’te AKP Grup Toplantısındaydı. Cumhurbaşkanından müjde bekliyorlardı. Türk Hava Kurumu’ndaki yönetim kurulu üyelerinin aldıkları huzur hakkını 8000’lerden 25000’e çıkartan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın politik anlayışı, emeklilere de bayram ikramiyesinde 100 lira olsun artış yapar diye bekliyorlardı. Oldu mu? Hayır. Erdoğan kur korumalı mevduatla parası olanı, kendisinin atadığı bürokratları ve çevresini saran yandaşları korumak için elinden gelen her şeyi yapıyor. Ama milyonlarca emekliyle ilgili en ufak bir adım atmıyor.”
“Türkiye 2023’e 23. Ülke Olarak Girecek”
Özkoç, IMF’nin son yayımladığı Ekonomik Görünüm Raporu’nda yer alan Türkiye’ye ilişkin öngörüleri değerlendirdi. Özkoç, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Saray’a çıkarken 2023’te Türkiye’yi ilk 10 ekonomi içine sokmayı hedeflediğini anımsatarak, Türkiye’nin 2021’de ilk 20 ülke listesinden düştüğünü, 2022’de ise 23. Sıraya gerilediğini belirtti. “Türkiye ne yazık ki 2023’e 23.ekonomi olarak girecek” diyen Özkoç, özetle şunları söyledi:
“2022 itibariyle 23’üncü sıraya düştük. Nüfusu 25 milyon bile olmayan Tayvan, 40 milyonu bulmayan Polonya ekonomisi, 85 milyonluk nüfusu olan Türkiye’yi geçtiler. Tayyip Erdoğan ve çevresi halka büyüme masalları anlatırken, ekonomimiz tam 170 milyar dolar maalesef küçüldü. Gerçek bu; Erdoğan saraya çıktığından bu yana enflasyon katlandı. Faizler katlandı, devletin borcu üçe katlandı. Vatandaşın bankalara borcu ikiye katlandı. Bugün milletimizin bankalara olan borcu 1 trilyon lirayı aştı. Vatandaş pazar alışverişinde bile kredi kartı kullanıyor. Çünkü vatandaşın cebinde para yok. Borçlar katlanıyor. İcra dosyası Türkiye’de 23,5 milyonu buldu. İnsanlarımız icrada, icra kapılarında sürünüyor. Çare var mı? Çare biziz, çare üretim. Çare sarayı değil, milleti düşünmek. Çare çiftçiye destek olmak, yandaşa değil. Çare esnafa destek olmak. Çare katma değer ürünleri üreten iş insanlarımıza destek vermek, çare fabrika açmak. Çare topraklarımızı tekrar üretimle bereketlendirmek. Çare ekonomiyi büyütmek, çare demokrasi, çare adalet… Eğer bunlar sağlanırsa, ülkeyi yönetenlerin yüzü millete dönerse, Türkiye hızlıca çok iyi bir noktaya gelir. Biz bunu yapacağız, Millet İttifakı olarak yapacağız, Cumhuriyet Halk Partisi olarak yapacağız, bunun için çalışıyoruz. Allah’ın izniyle iktidar olduğumuzda, milletimize verdiğimiz sözleri tek tek yerine getireceğiz.”
“Akp’nin Sığınmacılarla İlgili Tek Bir Politikası Yok”
Sığınmacılarla ilgili tartışmalara değinen Özkoç, Türkiye’nin kayıtdışı olanlarla birlikte yaklaşık 8 milyon göçmen barındırdığını belirterek, sorunun müsebbibi olan AKP’nin çözüm için tek bir politikası bulunmadığını belirtti. Özkoç, şunları söyledi:
“İktidarın sığınmacılarla da ilgili kafası çok karışık. 10 yılda geldiğimiz nokta sığınmacılarda şudur: Türkiye yaklaşık 8 milyonla dünyada en fazla sığınmacı bulunduran ülke. Sığınmacı sorununu Türkiye’nin başına saran, kontrolsüzce bu noktaya ulaşmasına neden olan AKP iktidarının çözüm için tek bir politikası yok. Soylu konuşuyordu ya, gerçekleri söylemiyor. Recep Tayyip Erdoğan konuşuyor, gerçekleri söylemiyor. Onlar kafaları karışık, ne yapacaklarını bilmiyorlar. Sorunu bilen, çözümünü bilen Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Erdoğan anket göstergelerine göre hala söylem belirleme derdinde. Bir ay içinde bize 2 farklı istikamet gösterdi. Bir göndermeyeceğiz diyor, bir göndereceğiz diyor. Bir adım, yol haritası, politika ortada yok.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)