bestekârı ve dahi söz yazarı vardır. Ancak halk müziğinin ortaya çıkması öyle mi? Ne sanat kaygısı, şöhret davası yatar bestesinde de güftesinde de. TRT den dinlerdik hep; şu yöreye ait..
bestekârı ve dahi söz yazarı vardır. Ancak halk müziğinin ortaya çıkması öyle mi? Ne sanat kaygısı, şöhret davası yatar bestesinde de güftesinde de. TRT den dinlerdik hep; şu yöreye ait filancadan alınan diye. Filancanın adı o kadar geçer sadece. Ve önüne gelen söyler.
Folklorumuzun önemli bir parçasıdır türküler. İnsanımızın acılarını, hüzünlerini kendine has bir şekilde koyar orta yere. Bazen bir kıta, bazen bir mısra bütün türküye bedeldir. Sanki o mısrada duyurulsun diye söylenmiştir.
Dikkatle dinlendiğinde iç dünyamızı en samimi ve bütün kaygılardan uzak olarak ses bulmuştur. Her dinleyen kendine has bir anlam çıkarır. Sanat müziğinden farkı ortak hislere tercüman olmasıdır. Dili olabildiğine sade, antlım süslü değildir. İlim gerektirmez. İrfan olsa yeter.
Dedik ya ah bu türküler diye. Öyle ifadeler kullanılmıştır ki bazen, dersiniz tam bana göre. Aslında herkese göredir.
Bir Elazığ türküsünde ki şu sözlere bakınız: “Yüz yerde yüz yaram var, el sanır sağ gezerim.”
Derler ya hani “Bir de bana sor” veya “Neler çektiğimi bir ben bir de yaradan bilir” diye. Yani şahsa ait, özele dair her türlü ifadelerden kendimize pay biçeriz. Aslında yaptığımız doğrudur. Doğrudur doğru olmasına da; bir kendimiz değiliz yaralı. Sadece bizim derdimiz yoktur. Kimsenin derdi bir diğerinden ne azdır ne de fazla. Olsun madem derdi çeken biziz, bizim için söylenmiştir bütün sözler. Her ağıt bizim derdimizi dile getirir. Her uzun hava bizim için terennüm edilir. Kısaca bize göre şekil alır nağmeler, kelimeler. Bir başkası nerden bilecek.
Biliyorum bu yazı bu başlığa göre biraz yavan kaldı. Daha hüzünlü, daha iç yakıcı olmalıydı. Ama neylersin. Kelimeler bile anlatamıyor derdimi demek mazeret olmuyor bazen. Madem der okuyucu anlatamayacaktın baştan niye girdin meseleye. Haksız da sayılmazlar hani. Olsun biz şimdilik bildiğimiz kelimelerle kaleme alalım da sonrasını sonra düşünürüz.
Ah bu türküler…
Can yakar, ocak yıkar bazen.
Efkârımızı bizim adımıza duyurur âleme.
Bizi söyler, bize söyler. Bizim gibi söylerler. Derdimizi, efkârımızı dağıtırız onlarla. Sakın herkesin derdi olmaz demeyin. Olmaz olur mu?
“El sanır sağ gezerim…”
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)